GERRARD VE LİVERPOOL
Köklü bir İngiltere takımıydı Liverpool. Kaptanları kendini tüm dünyaya kanıtlamış, İngiltere’nin en iyi orta sahalarından biri olduğuna herkesi ikna etmiş, çoğu futbolseverin saygısını ve sevgisini kazanmış bir isimdi Steven Gerrard. O yıl İngiltere’nin en köklü iki takımında Liverpool 2013-2014 sezonunu çok iyi geçirmişti. Taraftarlarına 24 yıl sonra belki de ilk kez böyle ciddi bir şampiyonluk ümidi aşılamışlardı. O sezon kaptanıyla beraber kendisi önümüzdeki yıllarda dünyanın en iyi forveti diye adlandıracağımız Luis Suarez takımının gol yükünü üstlenmişti. O sezonki bir diğer forvetleri Daniel Sturidge Suarez ile olan uyumlarıyla birlikte sadece ikisi o sezon 53 gol atmışlardı. Bu birçok kulübün attığı golden fazlaydı. Skorer bir pozisyonda oynamayan kaptan Gerrard bile 13 gol atmış ve 15 tane de attırmıştı. Böyle bir kadroya sahip olan taraftarlar takımlarıyla gurur duyuyorlardı. Bazı zamanlar bu gurur biraz fazla oldu ve diğer rakipleri ile alay etmeye kendilerini en iyi olarak görmeye başladılar. O sezon oynadıkları 38 maçın 26’sını kazanıp sadece altı kez yenildiler. Premier lig düzeyinde bir takım için bu sayılar iyiden kat kat daha ötede. Ayrıca İngiltere’de ‘’top six’’ olarak adlandırılan büyük kulüplere karşı sadece üç kez yenildiler. Bu tarz istatistikler Liverpool taraftarlarına gurur verdiği kadar büyük konuşmalarına da sebep oluyordu. Daha lig bitimine haftalar kala kendini şampiyon olarak gören taraftar grupları oluşmaya başlamıştı bile. Bu tarz söylemler şampiyonluğu kovalayan diğer iki takım taraftarlarını fazlasıyla rahatsız etmeye başlamıştı. Daha lig bitimine haftalar varken ve ciddi bir puan durumu oluşmamışken Liverpool ne kadar iyi oynarsa oynasın şampiyon olarak görülmeyi hak etmiyordu. O sezon şampiyonluğu kovalayan diğer iki takım olan Manchester City ve Chealsea de son haftalara doğru toparladı ve puan farkı iyice eridi. Artık Liverpool taraftarları ekişi kadar rahat konuşamıyorlardı çünkü son üç maçları çok zorluydu. Son üç karşılaşmada şampiyonlukta rakipleri Chealsea ile oynayacaklardı. Son iki maçta ise Chealsea’ye nazaran daha kolay rakipleri Crystal Palace ve Newcastle United ile oynayacaklardı. Şampiyonluktaki diğer rakipleri olan Machester City’nin fikstürü çok daha kolay olduğu için Chelsea ile oynayacakları maç final değerinde olacaktı. Maç günü geldi çattı. İki takım da bu maçın önemini iyi biliyordu. O yüzde iki teknik adam da dikkatli başladı. Maç basit pas formasyonları ile ilerlerken sol bek kendi yarısahasında boş olan kaptan Gerarrd a bir pas attı. Gerarrd yarı saha çizgisinin en az 10 metre gerisindeydi ve iki Liverpool stoperi hariç herkes diğer yarı alandaydı. Sol bek Gerrard’ı topla buluşturmak istedi ama Gerrard’ın ayağı topu kontrol ederken kaydı. Fırsatçılığını konuşturan Demba Ba ise hızını ve çevikliğini çok iyi kullanıp topu kaptı ve yerleşik olmayan Liverpool defansının baskısına uğramadan direkt olarak kaleye yöneldi ve golünü attı. Tüm hayatını bu kulübe harcayan takımın efsanesi yaptığı hata çok pahalıya patlayabilirdi. Maçın geri kalan dakikalarında kaptan Gerarrd elinden gelen her şeyi yaptı belki maçın son dakikasına kadar ama Chealsea kalecisi hayatının maçını oynadı ve Liverpool’a gol izni vermedi. Maçı kaybeden Liverpool taraftarlarında büyük bir hüzün hakimdi. Artık şampiyonluk için şansları giderek azalıyordu. Son iki maçlarını kazanmakta başka şansı yoktu. Ama sonraki hafta Crystal Palace gibi basit bir takımla berabere kalınca artık şampiyonluk şansları kalmamıştı. Haftalar öncesinden şampiyonluğunu ilan eden Liverpool sezon sonu gelince artık hiçbir başarıya ulaşamadan sezonu tamamlamışlardı. Liverpool taraftarları için bu sezon yıllardır unutulmuyor. Bence artık hepsi o zamanlar şampiyonluk hakkında bu kadar net konuştukları için pişman olmuşlardır.
